Log kayıtları, bir sistemde gerçekleştirilen tüm etkinlikleri – girişler, çıkışlar, işlemler ve kullanıcı bilgileri – detaylı bir şekilde kaydeden önemli güvenlik araçlarıdır. Bu kayıtlar, olası bir güvenlik ihlali veya siber suç durumunda, olayların geriye dönük olarak incelenmesine olanak tanır.

Siber suçlarla ilgili hukuki süreçler bazen zaman alabildiğinden, mahkemelerin geçmişe yönelik bilgi talepleri şirketler için zorluklar yaratabilir. Log kayıtlarının detaylı ve kapsamlı olması, bu bilgilerin yönetimi ve organizasyonu açısından ekstra çaba gerektirir. Bu nedenle, log yönetimi ve düzenlenmesi için profesyonel hizmetler sunan şirketlere başvurmak yaygındır.

Örneğin, bir internet servis sağlayıcısı olarak, hizmet verdiğiniz kullanıcılardan bazılarının işlediği siber suçlar nedeniyle soruşturma açılabilir. Bu durumda, EGM Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı gibi yetkili kurumlar ilk olarak log kayıtlarınızı talep edecektir. Bu kayıtlarda, suçun işlendiği tarihte kullanılan IP adresleri ve cihaz bilgileri net bir şekilde görülebilir, bu da suçlunun tespitini kolaylaştırır.

Ayrıca, eğer şirketinizin ağını kullanarak bir çalışanınız tarafından sosyal medyada hakaret veya başka bir siber suç işlendiğinde, bu eylemin gerçekleştirildiği IP adresinin sizin ağınıza ait olması nedeniyle, savcılık soruşturması kapsamında ağınızdaki log kayıtları incelenecektir. Bu kayıtlar, olay sırasında ağı kimin kullandığını ispatlamada kritik bir rol oynayacaktır. Modeme bağlanan her cihaz, MAC adresleriyle tanımlanır ve kaydedilir, bu da cihazın kim tarafından kullanıldığının belirlenmesinde önemlidir.

Bu nedenle, log kayıtlarının doğru ve etkili bir şekilde tutulması, siber güvenlik ve hukuki sorumluluk açısından hayati önem taşır.